Egzersiz, kan şekeri, beslenme ilişkisi
Egzersiz, diyabet tedavisinin temel bileşenlerinden biridir. Kan şekerinizi düzenlemenin yanı sıra insülin duyarlılığını artırır, kan yağları ve tansiyon kontrolüne, kalp damar sağlığı ve kemik yoğunluğunun korunmasına yardımcı olur. İdeal vücut ağırlığına erişmenizi ve bunu yaparken kas dokunuzu kaybetmemenizi sağlar. İdeal kiloya eriştikten sonra ise sağlıklı beslenmeye eşlik eden haftalık 200-250 dakika egzersiz programı, ağırlık korumanın en etkili yoludur.
Öncelikle fiziksel aktivite ile egzersizi birbirinden ayırmamız gerekir. Gün içi yapılan plansız hareketleri fiziksel aktivite olarak tanımlayabiliriz. Egzersiz ise planlı ve kontrol altındaki fiziksel aktivite programı olarak açıklanabilir.
Egzersiz programına başlamadan tıbbi değerlendirmeden geçmeyi ihmal etmemelisiniz.
- Yaşınız
- Daha önceki fiziksel aktivite durumunuz
- Kan şekerleriniz
- Göz muayeneniz
- Kardiyovasküler incelemeleriniz
- Böbrek fonksiyonları sonuçlarınız
- Diyabetik ayak muayeneniz size ve diyabet yönetimine uygun egzersiz programını belirleyebilmek açısından önemlidir.
Örneğin diyabete bağlı, böbrek veya gözle ilgili bir komplikasyonunuz varsa, ağırlık kaldırmak size zarar verebilir. Diyabetik ayak sorununuz varsa, uzun yürüyüşler yara iyileşmesini geciktirebilir ve hatta ayaktaki sorunu daha da ciddileştirebilir.
Egzersiz sırasında kan şekerinizi yönetebilmek, özellikle de hipoglisemilerden korunabilmek için diyabet ekibinizden destek almalısınız. Yanınızda mutlaka diyabetiniz olduğunu belirten kimlik kartı ve olası hipoglisemilere karşı glukoz tablet, şeker veya meyve suyu taşımalısınız.
Egzersiz insülin duyarlılığını 5 kata kadar arttırabilir, dolayısıyla insülin ihtiyacınız azalabilir. Egzersizden önce mutlaka kan şekerinizi kontrol etmeli, 100 mg/dl'nin altında ise başlamadan ilave karbonhidrat tüketmelisiniz.
Egzersiz sırasında da, özellikle de yarım saatten daha uzun sürecek bir programınız varsa, ölçüm yapmak ve gerekiyorsa ilave karbonhidrat almak kan şekerinizi yönetmeye yardımcı olacaktır. 30-60 dakikalık bir egzersiz için genellikle 15 gram karbonhidrat tüketimi hipoglisemiyi önleyebilse de egzersiz şiddeti arttıkça bu miktarlarda kişiye özel değişiklikler yapmak gerekebilir.
Planlı bir egzersiz yapıyorsanız, egzersizin türüne, şiddetine ve süresine göre insülin dozunda değişiklik yapılabilir. Mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Eğer egzersiz planlı değilse, insülin dozunda bir değişiklik yapılmadıysa, tabi egzersiz öncesindeki kan şekerinize de bağlı olarak, ilave karbonhidrat tüketmek, sizi olası hipoglisemilerden koruyabilir. Karbonhidrat sayımı eğitimi almak, besinlerin, özellikle de karbonhidratların kan şekerinizi nasıl etkilediğini öğrenmek bu konuda size yol gösterebilir.
İnsülin enjeksiyon bölgeleri ve zamanı da kan şekeri ayarında oldukça önemlidir. Egzersizi öğünden 1,5-2 saat sonra yapmalısınız. Egzersiz yapacağınız bölgeye enjeksiyon yapmak hipoglisemi riskini arttırabilir, enjeksiyon bölgeleri ile ilgili diyabet hemşirenize danışmayı ihmal etmemelisiniz.
Egzersizin etkisi 24 ila 48 saate kadar sürebileceğinden gece boyu gelişebilecek hipoglisemilere karşı da dikkatli olmak gerekir. Sık ölçüm yapmak, öğünlerdeki karbonhidratları arttırmak ve sürekli glukoz ölçümü yapan sistemleri kullanmak hipoglisemi riskini azaltmaya, kan şekerini yönetmeye yardımcı olabilir.
Önemli not: Kan şekeriniz 250 mg/dl'nin üzerinde ise ve keton varsa egzersiz yapmamalısınız.
Özelikle egzersize yeni başladığınız dönemlerde sık ölçüm yapmak ve yediklerinizi, kan şekerlerinizi, yaptığınız egzersizleri içeren kayıtlar tutmak hem sizin hem diyabet ekibinizin işini kolaylaştırır, kan şekeri yönetimine yardımcı olur.
Egzersizi yaşam tarzınıza bir an evvel dahil etmeniz ve egzersizle ilgili eğitimleri aksatmamanız dileğiyle...